“Kadın dediğin” diye başlayan cümleler duyduğumda mideme kramplar giriyor. Böyle, en sevdiğin yemeği ağız dolusu yemişsin de miden ağzına gelmiş gibi… Biraz daha zorlarsan tüm biriktirdiklerini kusacakmışsın gibi…
İşin acınası tarafı da ne biliyor musunuz? Kadın ol ile olma arasına yaşanan gelgitler… Hayat zor elbet; erkeğe de zor, çocuğa da zor ama en çok bir kadına zor… Öyle iğrenç ki “kadın” kimliğine yapılan saldırılar…Öyle basit kadın içerikli küfürlerden falan hiç bahsetmiyorum… Hele ki “Ben feministim yeaa…” deyip; ne dediğinden haberi olmayanlardan hiç bahsetmiyorum…
Neyden bahsediyorum ki ben? Aslında çok basit…”Yaşam alanı”… Tek derdim yaşam alanı…Kadın ol ile kadın olma arasındaki o minnacık yaşam alanı… İş arkadaşlarının bedenine dikilen gözleri, beynine yöneltilen “sen ne anlarsın” bakışları ve o pis egolarını tatmin etmek için yerin dibine sokma çabaları… Üst komşunun sabah – akşam gözleri ile taciz edip, bıyık burduğu; manavın – bakkalın para üstünü verirken parmak uçlarına değdiği, “canımmm” diyen kadınların arkanı döndüğünde “bu da az yollu değil hee” diye ortalığı inlettiği, “kocam” dediğin adamın “sen yatakta bile bir halta yaramıyorsun” diye horladıkça horladığı o küçük yaşam alanı.
Şu dünyada istediğin kadar eğitim al…Oku, öğren, öğretmeye çabala…İstediğin kadar kariyer yap…ve istediğin kadar malın, mülkün olsun…Gönlünden geçen “kadın” olamadığını fark ettiğinde; içindeki kadını bile-isteye o bahsedilen kalıplara sokuyorsun…Hatanı elbette bir gün anlıyorsun ama iş işten geçmiş oluyor…
İnsan olamadık ki kadın ya da erkek olalım. Cinsiyetlere saplanıp kaldık…Ama inan bana, kadın olmak, erkek olmaktan çok daha zor. Onlardan daha çok çalışman, onların kendinden verdiği ödünlerden daha çok ödün vermen ve onlardan daha çok kendini korumayı öğrenmen lazım..
Ne acı değil mi? “Sevmek ve sevilmeyi öğretmek” için yaratılan bir kadının, çantasında sırf kendini korumak için kesici, delici alet taşıması… Daha otobüsten inmeden, cebine soktuğu avucunda sıkı sıkı evinin anahtarını tutması…Koşar adım yürümesi akşamları…Sırf “yalnız” olduğu öğrenilmesin diye yüzük parmağına yalandan alyans takması…Sonra bu yapılanları bir erkeğe anlatsan; “paranoyak mısın?” derler…Hayır, paranoyak değiliz; kadınız…
Çünkü neden? Kadın olmak zayıflıktır. Kadın dediğin tek başına yaşıyorsa; başına gelebileceklerin hesabını sorabilecek kimsesi yoktur… Kadın dediğin sigara içiyorsa öyle arada sırada bir – iki bira aldıysa aman aman… Duman ederler adamı…Senden önde yürür nam-ın… Kimse düşünmez senin de hayallerin olduğunu, kimse umursamaz illa ki bir erkeğe ihtiyaç duymuyor oluşunu ve yine kimse ilgilenmez kafanın içinde şimşekler çaktıracak o zekanla…
Sen dimdik durdum sanırsın tüm bu yargılara, kötülüklere ve zorbalıklara…”Vay bee… kadın başıma neler yapıyorum” dersin de işte o an fark edemezsin aslında sen hayalindeki kadın asla olmadın…olamadın… Sen onların istediği, sana zorla dayattığı bazen de manipüle ile kolayca sindirdiği kadın oldun…. Kadın oldun da….Nasıl bir kadın oldun?
Hayatın Tadı Tuzu 
insan oğlu içinde pislik taşımasaydı yada insan oğlunun mefsi olmasaydı yani düz normal insan olaydık bütün dünyadaki insanlar olarak bana benim Düşünceme göre. Bu Dünya İyi ve Yüreği Temiz insanlı Temiz Kadınlara ve Erkeklere kalırdı. ama Dünyamızı İçini kötülük ve nefsi pislik kaplamış insanlar Yüzünden Bu dünya hep Böyle kalacak Gibi görünüyor. Ben Bu Dünyaya Hiç Gelmemeyi Doğmamayı Dilerdim eğer ki Dünya ya ben gelirken Yada gönderilirken bana Sorsaydılar.? Ben Direk Dünyaya Gitmek istemiyorum derdim. Bu Yazınız çok Güzelmiş sözcükler çok şeyler anlatıyor. ama tabi anlayanlara. Sizde Rica etsem Tatli-genc.com Sitemi takip edermisiniz
BeğenLiked by 1 kişi
Düalizm der ki; bazı terimleri açıklamak için zıtlıklara ihtiyaç vardır. İyilik ve kötülük gibi, sevgi ve nefret gibi, siyah ile beyaz gibi… Varoluşsal kötülüğe asla inanmıyorum. Dünyaya gelen bir bireyin pür olduğuna ve çevreden gördükleri, edindikleri ve kendine ders çıkardıkları ile yoğrulduğuna inanıyorum. Hepimiz gördüklerimizi taklit ederiz bu hayatta… Küçük bir çocuğun şiddete tanık olduğu bir çevrede, 2 gün sonra (ne olduğunu bilmeden) şiddet uygulaması gibidir bu. Ama o çocuktur…Sorgulamaz, gördüğünü taklit eder. Büyüdükçe, iyi ve kötü yargılarını öğrendikçe kendi mantık süzgecini ancak ailesi doğrultusunda şekillendirebilir… Bizler iyi ve doğru kavramlarımızı birilerinin desteği olmadan mantık süzgecinden geçirebilecek yaşlara eriştik…Dönem dönem ben de düşünürdüm “keşke bana sorsalardı bu hayata gelmek ister miyim?” diye… Bunu düşünmek, daha doğrusu böyle hislere kapılmak insanın içindeki umudu kırıntılara bölüyor. Bende her gün haberleri izlerken, yanıbaşımda olup bitenlere bakarken ya da kendi yaşadığım olaylar sonucunda sık sık sorguluyorum “insanlar nasıl böyle kötü olabilir?” diye… Bir kadın olarak bu hayata asla çocuk getirmek istemiyorum derdim…Büyük bir korku vardı kalbimi kaplayan, hala var… Geçmedi sadece içimdeki umudu kırıntılara ayırmak istemiyorum. Tam tersi bu dünyaya çocuklar getirmek istiyorum… Düşene vurmayı değil, el uzatmayı öğrenecek… Kötülere kötülük ile değil iyilik ile cevap verecek…Çok felsefik gelebilir hatta belki bir parça melankolik yazılarım… Aslında öyle değil… Dünyaya bir geliş amacımız olduğuna inananlardanım…Burası 60 – 70 yıl konaklayacağımız bir durak olamaz…Olmamalı… Burası birbirine dokunma, kalpleri hissetme, karşılıklı aktarım yapma yeri…Evet bende yoruluyorum, evet bende isyan ediyorum kötülükler karşısında…Gözyaşlarımı tutamıyorum çoğu zaman…Bende kötü olacağım diyorum ama sonra mayamı hatırlıyorum…İnsan olmak ya da olmaya çalışmak zor… Haddinden fazla zor… İnanıyorum ki ruhu naif olan bizler, en azından bir kötünün önüne geçtiğimizde bu çember büyüyecek… Sadece tek bir kişiye bile dokunmak yavaş yavaş güzelleştirecek kendi ellerimiz ile kirlettiklerimizi….
BeğenLiked by 2 people
içimden Şöyle demek geliyor Keşke Herkes ve Bütün Dünya Senin gibi Düşünse Cennet Olurdu Bu Dünya gerçek hayata senin gibi düşünen ve yaşamak yani senin anlattığın Gibi yaşayan çok az insanlar var. ben iyilik yapmayı bıraktım kötülükte yapmıyorum kimseye beni iyilik yapardım ama iyilik yaptığım insanlar hep kötülük yapmaya devam etti. bende artık yemin etim sadece hayır kurumlarına iyilik yapıyorum. Şahsen Tanıdıklarıma asla iyilik yapmıyorum. iyilikten yardımdan insanlıktan ve insan şefkatinden anlayan insanlar Yüzünden hiç evimden dışarı bile çıkmıyorum. Sadece işime Gidiyorum evime Geliyorum. Dışarıda oyalanmam. pek inan ki insanları görmeyince kendimi daha daha rahat ve huzurlu hissediyorum. ben içine kapanık bir insan oldum.
BeğenLiked by 2 people
Yazdıkların tartışmaya çok açık. İştahım kabardı doğrusu 😂
BeğenBeğen
Buyur tartışalım
BeğenBeğen
uzun zamandır WordPress sayfamı açmamıştım açınca yorumlar kısmına bakınca senin yorumlarını gördüm bir selam vereyim dedim nasılsınız umarım iyisinizdir. Allah’tan iyi olmanızı diliyorum.
BeğenBeğen
Şartlar imkan verdiğince iyi olmaya çalışıyoruz 😊😊
BeğenLiked by 1 kişi
Allahım daha iyi ve sağlıklı eylesin inşallah Amin
BeğenBeğen
Selam sizden bir iyilik İstesem yaparmısınız rica ediyorum https://tatli-genc.com sitemi takip edermisiniz belki sizinde izlemek istediğiniz bir film vardır. belki sizinde dinlemek istediğiniz şarkı videosu olur yazarsınız ismini bana bende sitemde yayınlarım beğendiğiniz ve dinlemesini çok sevdiğiniz şarkıları Sitemde yayınlarım. Sitemi takip ederseniz çok sevinirim Saygılar hürmetler.
BeğenBeğen
Yazdıklarınız son derece net ve kadınlar tarafından sonuna kadar hak verilecek durumlar. Tartışılacak bir tarafı olamayacak kadar açık sözlülükle gerçekleri dillendirmişsiniz. Maalesef… Ellerinize sağlık. Yorgun yüreğimize sağlık.
Hele şu son paragraf var ya… Acı vuruyor…
BeğenBeğen